Geçtiğimiz günlerde duyanlara “bu kadarı da olmaz!” dedirtecek cinsten skandal haberler basına yansırken, kamuoyunda büyük şaşkınlık yaratmıştı.
Neydi bu skandal olaylar?? Hatırlayalım. Rektör Alim Yıldız yeğeni olduğu dillendirilen Mehmet Sakar'ı Cumhuriyet Üniversitesi Vakfının başına Genel Koordinatör olarak getirmesi ve diğer yeğeni olduğu öne sürülen Zafer Yıldız'ı Sosyal Bilimler Enstitüsüne sekreter olarak ataması ve lojman tahsis etmesi, Başörtülü öğrencisine içki aldıran öğretim üyesine idari görev verilmesi ve tıp fakültesi mezuniyet töreninde öğrencilerin üniversite yönetimine karşı yapılan protesto idi.
Ayrıca geçtiğimiz günlerde bazı basın yayın organları tarafından Rektör Alim Yıldız, birkaç öğretim üyesi ve bir iş adamının üzerinde bulunan Vakıf şirket hisselerini yeğeni olduğu iddia edilen Mehmet Sakar'a devir edilmesini istediği, ettirdiği kamuoyu ile paylaşıldı.
Artık "Bu kadar da olmaz"ın çook ötesine geçtik. Az sonra (!) anlatacaklarımızı "skandal ötesi" ile nitelendirmek kifayetsiz kalır.
Cumhuriyet Üniversitesi Vakfının kurulduğu günden bugüne, tamamen gönüllülük asasına ve hizmet anlayışı ile bir öğretim üyesi tarafından yürütülen Vakıf Genel Sekreterliği görevine maaş bağlandığı ortaya çıktı.
Vakıf Genel Sekreteri görevini yürüten Doç.Dr. Ahmet Alim’e Rektör Alim Yıldız’ın önerisi ile Vakıf genel kurul kararı ile 3600 TL maaş bağlandı.
Üniversite çevreleri tarafından Vakıf Genel Sekreterine hangi gerekçe ve mantık ile maaş bağlanmasına bir anlam veremiyor.
Akademide yaşanan tüm bu ve benzer skandallara, olumsuzluklara, dayatmalara seyirci, sessiz, tepkisiz kalanların, tedbir geliştiremeyenlerin varlığı, başta Cumhurbaşkanlığı makamını ve siyasi iktidara büyük zararlar verdiği, yıprattığı konuşuluyor.
Vakıf şirket hisselerini üzerine alan ve üniversiteye işe başlamadan önce çaycılık yapan Mehmet Sakar’ın ise vakıftan 7000 TL maaş aldığı öne sürülüyor.
Her gün farklı bir olumsuzlukla, şaibeli olay ile gündeme gelen Cumhuriyet Üniversitesi Yönetimine kim veya kimlerin artık dur diyebileceği kamuoyu tarafından merak ediliyor.
Devletimizin yetkili organları tarafından, FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminin 1. yıldönümünde kamuoyunun ve Üniversite personelinin, Sivas halkının vicdanına su serpecek ve akıllardaki soru işaretlerini kaldıracak bir girişimde bulunması gerektiği ifade ediliyor.
