Politika
Giriş Tarihi : 23-10-2018 16:27

Erdoğan’dan Bahçeli’ye ittifak yanıtı: Herkes kendi yoluna baksın

Partisinin grup toplantısında ittifak tartışmalarını değerlendiren ve "Sosyal medyadaki kimi yorumların yanlış anlaşıldığını düşünüyor, üzüntüyle karşılıyorum. Kimseyi kişisel olarak hedef almamız söz konusu değildir." diyen Erdoğan bu sözlerin ardından Bahçeli'ye yüklendi. MHP liderinin "Andımız" tartışmalarına ilişkin Bekir Bozdağ'ı hedef alan sözlerine değinen Erdoğan "Bakanımıza yönelik bu tehditi ve hakareti bir genel başkana yakıştıramadım" diye konuştu. Erdoğan bu sözlerinin ardından "Herkes kendi yoluna baksın" dedi ve yerel seçimler için ittifakı resmen bitirdi.

Erdoğan’dan Bahçeli’ye ittifak yanıtı: Herkes kendi yoluna baksın

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

Öncelikle ödürüldüğü kesinleşen Cemal Kaşıkçı’nın ailesine mensubu olduğu Suudi Arabistan halkına ve basın camiasına baş sağlığı diliyorum.

Cemal Kaşıkçı 28 Eylül Cuma günü saat 11.50’de evlilik işlemleri için Suudi Arabistan Konsolosluğuna gidiyor. Bu ziyaretin cinayeti işleyen ekibe haber verdiği anlaşılıyor. Konsolosluk görevlilerinden bazılarının ülkelerine gitmeleri, hazırlıkların orada yapıldığına işaret ediyor.

1 Ekim’de saat 16.30’da Pazartesi günü 3 kişilik ekip tarifeli seferle İstanbul’a iniyor. bu arada Başkonsolosluktan başka ekip de Belgrad Ormanı ve Yalova’da keşif çalışmaları yapıyor.

2 Ekim’de başka ekip gelip, otele yerleşiyor. 9 kişilik üçüncü ekip de bir başka otele hareket ediyor. Toplam 15 kişilik bu ekip sabah 09.50 ile 11.00 arasında ayrı ayrı gelip buluşuyor. Önce konsolosluğun kamera sistemindeki hard-disk sökülüyor. Cemal Kaşıkçı 11.50’de aranıp randevusu teyit ediliyor. Kaşıkçı 13.08’de konsolosluğa yaya olarak giriyor. Bu saatten sonra da bir daha haber alınamıyor.

Akşam saat 17.50’de resmi makamlara nişanlısı tarafından konsoloslukta zorla alıkonulduğuna dair başvuru yapılıyor. İlgili birimler tahkikat başlatıyor. Bölgedeki kameraların incelenmesi sonucu Kaşıkçı’nın çıkmadığı kesinlik kazanıyor. Diplomatik dokunulmazlıkları olduğu için fiili bir işlem yapılamıyor.

Emniyet ve istihabarat birimlerimiz hadiseyi araştırmayı başlarken, savcılığımız da soruşturma açıyor. Araştırma ve soruşturma derinleştikçe çok ilginç bilgiler çıkıyor.

Cinayetin olduğu günün arefesinde 15 Suudi güvenlikçi, adli tıpçının ülkemize geldiği görülüyor.Kıyafeti gözlüğü sakalıyla Cemal Kaşıkçı’ya benzetilmeye çalışan kişinin de akşam Riyad’a hareket ettiği görülüyor. Suudi Arabistan Kaşıkçı’nın öldürüldüğü iddialarını reddediyor. Başkonsolos 6 Ekim’de Reuters muhabirini içeriyle davet ederek dolapları açarak lakayık bir havada kendini savunmaya çalışıyor.

Dışişleri Bakanlığımız da muhataplarıyla sürekli görüştü. Suudi Arabistan’dan ülkemize gelen heyet çeşitli görüşmeler gerçekleştirdi. Suudi yetkililer, konsolosluk binasının aranmasına izin vereceklerini açıkladılar. Önce bazı şeyleri sormak zorundayız, zira bu olay İstanbul’da meydana geliyor. Sorumluluk makamındayız. Meselenin üzerindeki sis bulutu ortadan kalkmaya başladıkça diğer ülkeler de harekete geçtiler. Suudi Arabistan Kralıyla 14 Ekim’de yaptığımız ilk telefon görüşmesinde elimizdeki bulguları kendisine anlattım. Ortak çalışma grubu kararımız ilettim. Başkonsolos görevinden alındı.

Bundan sonra tüm sorumluları açık bir şekilde ortaya çıkararak hukuk önünde cezaya çarptırmalarını bekliyoruz. Cinayetin anlık değil planlı olduğuna yönelik emareler var. Bu 15 kişi cinayet günü neden İstanbul’da toplanmıştır. Bu kişiler kimden emir alarak oraya gelmiştir, başkonsolosluk binası neden hemen değil de neden günler sonra incelemeye açılmıştır, cinayet ortadayken onca tutarsız açıklama neden yapılmıştır, ceset neden hala ortada yok, cesedin yerli işbirlikçiye verildiği ifadesi doğruysa bu yerli işbirlikçi kimdir? Sıradan bir kişi bahsetmiyor bundan. Bu yerki işbirlikçiyi açıklamaya mecbursun.

Kimse sorular cevaplanmadan meselenin kapatılacağını aklından geçirmesin. Güvenlik birimlerinin elindeki bilgiler hadisenin planlı olduğuna işaret ediyor. Böyle bir meseleyi, birkaç güvenlik ve istihbarat elemanının üzerine yıkmak yanlış. Bir çağrı yapıyorum; Suudi Arabistan Kralı başta olmak üzere üst yönetimedir. Olay İstanbul’da olmuştur. Bu 15 + 3 kişinin yargılanmasının İstanbul’da yapılması teklifimdir.

AF AÇIKLAMASI

Parti yönetimleri olarak milletİmizin sesine kulak verdik. Yeni yönetim sistemi için ittifak yapmamız her konuda aynı fikirde olmak durumunda değiliz. Af, emeklilik, öğrenci andında farklı düşünüyoruz. Biz cumhur ittifakına verdiğimiz değerden dolayı farklı fikirlere yönelik eleştirilerde ölçülü olmaya özen gösterdik. Kimseye kişisel olarak saygısızlık etmeyi aklımızın köşesinden dahi geçirmeyiz.

Af gündeme geldiğinde, bu işi tam manasıyla masaya yatırdık. Teklife sıcak bakmadığımızı çeşitli örneklerle anlatmaya çalıştık. Burada temel bir ilke var. Temel ilke bir devlet kendisine karşı işlenen suçlara af yetkisine sahip olabilir ama kişilere karşı işlenen suçlara karşı devlet af yetkisine sahip değildi

Cezaeevlerinde 50 bine yakın uyuşturucu suçlusunun bulunduğu belirten Erdoğan “Milletime sesleniyorum. Allah aşkına bunlara kader mahkumu diyebilir miyiz? Öte yandan can alan katillere, hırsızlara mı kader mahkumu diyeceğiz? Zanilere mi kader mahkumu diyeceğiz? Ama biz devlete karşı işlenen suçlarda devlet olarak burada yapılacak ne varsa bunu yapmaya gayret ederiz. Arkadaşlarımız bu çalışmaları da yaptılar, yapıyorlar.” diye konuştu.

MHP ile AKP arasındaki “Sosyal medyadaki kimi yorumların yanlış anlaşıldığını düşünüyor, üzüntüyle karşılıyorum. Kimseyi kişisel olarak hedef almamız söz konusu değildir.”

ANDIMIZ GERİDE BIRAKTIĞIMIZI SANDIĞIM BİR KONUYDU

Andımız geride bıraktığımızı sandığım bir konuydu. 2013’te bunu çözmüştük. Yetki aşımı yaparak maalesef bu düzenlemeyi iptal etmiştir. Türkiye’yi hak etmediği bir tartışmanın içine sürükleyen bu karar, eski hastalıkların yaşadığını gösteriyor. Tek parti CHP’si döneminde başlatılan uygulamayı hala sürdürmeyi çalışmak yanlıştır.

MİLLETİMİZİN EN ETKİLİ ANDI İSTİKLAL MARŞIDIR

Andın ilk halini Türk Ocaklarını kapatmasıyla, üniversitelerini perişan etmesiyle bilinen tıp doktoru Reşit Galip yazmıştır. Türkçe Ezan zulmünün de mimarıdır. Milletimizin en etkili andı İstiklal Marşıdır. Bunun dışına bir and tanıyoruz, tanımayacağız.

BAHÇELİ’YE YÜKLENDİ VE EKLEDİ: HERKES KENDİ YOLUNA BAKSIN

MHP lideri Bahçeli’nin “Andımız” tartışmalarına ilişkin Bekir Bozdağ’ı hedef alan sözlerine değinen de Erdoğan “Bakanımıza yönelik bu tehditi ve hakareti bir genel başkana yakıştıramadım” diye konuştu. Erdoğan bu sözlerinin ardından “Herkes kendi yoluna baksın” dedi ve yerel seçimler için ittifakı resmen bitirdi.

AdminAdmin