Bu haber 31 Agustos 2020, Pazartesi 04:09:58
eklenmiştir.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı sonucunda yapılan tercihlerde tam 143 bölüme yerleşen kişi sayısı 5 ve altında kalırken, 20 bölüm ise hiç tercih edilmedi.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın ardından yapılan tercihler sonucunda binlerve öğrenci üniversite hayatına ilk adımı atarken, bir o kadarı da yerleşemedi. Fakat sınav süreci sonunda en dikkat çekici konu ise pek çok bölümün öğrenci sayısındaki azlığa rağmen varlığını sürdürmesi oldu. ‘Her ile bir üniversite’ sloganıyla pek çok ile ihtiyaç dışı üniversitenin açılması tercihlere etki etti.
BirGün’den Mustafa Kömüş’ün haberine göre, boş kalan bölümler arasında bilgisayar mühendisliği, elektrik elektronik mühendisliği ve mimarlık da bulunuyor. İşte sadece 5 kişinin yerleştiği bölümler:
Atatürk Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
Batman Üniversitesi Makine Mühendisliği
Şeyh Edebali Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Uludağ Üniversitesi Bilgisayar ve Teknolojileri Öğretmenliği
Çukurova Üniversitesi Kimya Mühendisliği
Erciyes Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
Gaziantep Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisli (İngilizce)
Hakkâri Üniversitesi İktisat
İnönü Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği
Karadeniz Teknik Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği
Kastamonu Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Alparslan Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
Siirt Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Şırnak Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Harita Mühendisliği
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Adıyaman Üniversitesi Tekstil Mühendisliği
Kocatepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği
Cumhuriyet Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği
4 kişinin yerleştiği bölümler şöyle:
Amasya Üniversitesi Makine Mühendisliği
Batman Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Bitlis Eren Üniversitesi Turizm İşletmeciliği
Bitlis Eren Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Karatekin Üniversitesi Makine Mühendisliği
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Fırat Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
Giresun Üniversitesi Makine Mühendisliği
Gümüşhane Üniversitesi İktisat
Hakkari Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Karabük Üniversitesi Raylı Sistemler Mühendisliği
Konya Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Artuklu Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı
Mersin Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Necmettin Erbakan Üniversitesi Harita Mühendisliği
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Ondokuz Mayıs Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Uşak Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği
Adıyaman Üniversitesi Makine Mühendisliği
Alparslan Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve İşletme
3 kişinin yerleştiği bölümler şunlar:
Kocatepe Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Ankara Üniversitesi Urdu Dili ve Edebiyatı
Bartın Üniversitesi Makine Mühendisliği
Bingöl Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Karatekin Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Çukurova Üniversitesi Maden Mühendisliği
Dokuz Eylül Üniversitesi Bilgisayar Öğretim ve Teknolojileri Öğretmenliği
Erzurum Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği
Fırat Üniversitesi Biyomühendislik
Harran Üniversitesi Harita Mühendisliği
Iğdır Üniversitesi Lojistik Yönetimi
Iğdır Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
Ahi Evran Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Dumlupınar Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
Ömer Halisdemir Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Ordu Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Korkut Ata Üniversitesi Harita Mühendisliği
Korkut Ata Üniversitesi Makine Mühendisliği
Pamukkale Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Şırnak Üniversitesi İktisat
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Makine Mühendisliği
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği
2 kişinin yerleştiği bölümler şu şekilde:
Kocatepe Üniversitesi Harita Mühendisliği
Akdeniz Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Ardahan Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Atatürk Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Balıkesir Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Binali Yıldırım Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Erzurum Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Hitit Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
İskenderun Teknik Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
İskenderun Teknik Üniversitesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği
Sütçü İmam Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Kastamonu Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Ahi Evran Üniversitesi Makine Mühendisliği
Konya Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Turgut Özal Üniversitesi Biyomühendislik
Turgut Özal Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Munzur Üniversitesi Mimarlık
Ömer Halisdemir Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Ordu Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknoloji Mühendisliği
Korkut Ata Üniversitesi Endüstri Mühendisliği
Selçuk Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Siirt Üniversitesi Mimarlık
Uşak Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Uşak Üniversitesi Kimya Mühendisliği
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Biyomühendislik
Yalnızca 1 kişinin yerleştiği bölümler şunlar oldu:
Aksaray Üniversitesi Harita Mühendisliği
Aksaray Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Çoruh Üniversitesi Harita Mühendisliği
Bayburt Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Dokuz Eylül Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Erciyes Üniversitesi Ermeni Dili ve Kültürü
Binali Yıldırım Üniversitesi Makine Mühendisliği
Osmangazi Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Fırat Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Hakkari Üniversitesi Maliye
Kafkas Üniversitesi Biyomühendislik
Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Makine Mühendisliği
Kırıkkale Üniversitesi Gıda Mühendisliği
7 Aralık Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Mersin Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Munzur Üniversitesi Uluslararası Ticaret ve İşletme
Korkut Ata Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Cumhuriyet Üniversitesi Harita Mühendisliği
Şırnak Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Uşak Üniversitesi Nanoteknoloji Mühendisliği
Yalova Üniversitesi Polimer Malzeme Mühendisliğ
20 bölümü kimse tercih etmedi
Kocatepe Üniversitesi Metalurji ve Malzeme Mühendisliği
Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Ankara Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Bartın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği
Çankırı Üniversitesi Kimya Mühendisliği
Çukurova Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Düzce Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
Erciyes Üniversitesi Çevre Mühendisliği
Harran Üniversitesi Makine Mühendisliği
Kafkas Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Kafkas Üniversitesi Makine Mühendisliği
Karabük Üniversitesi İnşaat Mühendisliği (İkinci Öğretim)
7 Aralık Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği
Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Munzur Üniversitesi Makine Mühendisliği
Nevşehir Hacıbektaş Veli Üniversitesi Gıda Mühendisliği
Süleyman Demirel Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
Süleyman Demirel Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği
Karadeniz Teknik Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği
9 Ay sonra Yekta Saraç görevden alındığında bunlar n'apacak ? Temmuz 2021 i bekleyin...
Bekir
Sivas'a yazık
Bir sosyal deney yapılsa ve yol kenarında mendil satan bir amcaya 100 kişiden 78 i ; 'Sen burada istenmiyorsun, Sen sevilmiyorsun' dese , inanın o adamcağız onur ve gurur meselesi yapar , bırakın mendil satma işini o gece Sivas'ı dahi terkeder. Bütün insanlarımızdan bu tepkiyi bekliyoruz...( Mendilci amcadaki onur ve gurura sahiplerse tabiyki).
Fehmi Ersöz
Demek ki bunlar doğru
Bu kadar yazılıp çizilene Üniversite yönetiminden bir Allah'ın kulu ne cevap ne de yalanlama yazamıyorsa korkarım bu korkunç ötesi ifadeler ne yazık ki doğrudur. Halen kampüste , şehirde yüzleri kızarmadan gezebiliyorlarsa HELAL OLSUN! HELAL OLSUN ! HELAL OLSUN!
Hakan Yenice
Çözüm çok basit
Anlaşılan Üniversite yönetiminden herkes dertli; çözüm bulalım diyen akıllı yok şehirde.
1- Elbistan -Sivas bağlantısı hava, deniz, karayolu, telsiz,internet, cep telefonu ne kadar ağ varsa kesilecek, araya Berlin duvarı örülecek.
2- Cenk bey'in yazısı Sivas meydanı, Üniversite girişi, tüm bilbordlara asılacak, Vali, belediye başkanı, siyasetçilerimize yollanacak.
3- Siyasetçilerimiz Sivas halkından özür dileyip istifalarını sunacak.
4- Savcılık bu Cenk bey'in anlattıkları üzerine kamu soruşturması başlatacak.
5- YÖK pılıyı pırtıyı toplayıp; Yekta Saraç harici her kim varsa çaycısına kadar 8-10 otobüs dolusu binip Sivas'a karargah kurup 2016 sonrası toplu iğneden tutun , personel alımı, akraba, (özellikle her bölüme atanan silahşör arkadaşları ) araştırmaya başlayacak.
6-Bunların ana amaçları, neye hizmet ettikleri ortaya çıkınca yeni yönetim kurulacak.
7-YÖK derhal Pamukkale Üniversitesi Rektöründen özür dileyip görevine iade edecek. (Şu Sivas örneği varken size büyük haksızlık yapmışız diye)
8- Diyanet işleri başkanlığı Sivas'ta son 4 yıldır bunlar yüzünden dinden soğuyan; ateistliğe doğru giden ,artık dinine küfretmeye başlayan çok büyük bir topluluk oluştuğu için, çok iyi hatipler, çok iyi hafızlar, çok iyi hocalarını acilen Sivas iline kanalize ederek Sivas'ın daha fazla dinden çıkmasını engellemek için çalışma başlacak. Yosa Sivas Ateist ili olacak Allah göstermesin.
9- Yönetimdeki herkes Görevi kötüye kullanma, hakaret, iftira suçlarından yargılanıp; alacakları cezalar tüm kamuoyu ile paylaşılacak.
10-Cezaları biten yöneticiler Sivas ilinde bir daha hiçbir görevde bulundurulmayacak. ( Rektör bey daha önceki işi olan Samanyolu TV de yayın yapma ve Yağmur dergisinde köşe yazısı yazma görevlerini sürdürür muhtemelen).
Tüm Sivas'ımızın şimdiden gözü hayırlı uğurlu olsun; Gelecek 4 Eylül'ü barış huzur ve akademik ortamlarda kutlamak dileğiyle...
Fikret Kale
Gurup Eşleşmeleri
Bence A grubunda Firavun, Ebrehe, Karun ile eşleşip; B grubundan Nemrut, Ebu Leheb ,As Bin Vail ve Ukbe bin Ebi Muayt galipleri ile çapraz eşleşmeye girerler. Kesinlikle grup lideri olurlar ... Şeytanla Final oynarlar...
Nail Ersöz
Ne yazık ki...
Yazılanlar eksik bile bence. Sivas sahipsiz olduğu için Elbistan da el atar; Tokat Erba lı da el atar. Daha dün Dört Eylül'ü andık. Atatürk'ün 1918 de Adana'dan İstanbul' a gelip Kartal istimbotuyla Galata'ya geçerken elli parçalı düşman gemilerinin arasından 'Çanakkale destanını boşuna mı yazdık' der ve ağlamakta olan yaveri Cevad Abbas' a ' Hiç üzülme , Geldikleri gibi giderler ! ' der. Ve geldikleri gibi giderler günün birinde kalleş , onursuz, erdemsiz, kahpe düşman askerleri. Bu Ateşin yandığı yer olan Şerefli ve Şanlı Sivas'ı mız da birgün elbette kendine gelecektir. Manda ve boyunduruğa karşı çıkacaktır. Haksızlığa uğrayan , dik duran , onur ve şeref sahibi kıymetli akademisyenlerinin yanında olduğunu gösterecektir. Belki de çok yakında !
Adem Coşkun
Hepsi Doğru
Cenk arkadaşımızın ağzına, yüreğine, kalemine sağlık. Ancak bu kadar anlatılabilirdi Üniversitemizin acınası hali ve siyasetçilerimizin vurdumduymazlığı. Yazılanların eksiği var; fazlası yok. Emin olabilirsiniz.İLAHİYATÇI zihniyetin meyveleri. Geldiklerinde o kadar sevinmiştik ki; ancak altı ay içinde amaçları, neye hizmet ettikleri açığa çıktı, sonra da önü alınamaz bir hal aldı, Tüm Sivas bir oldu, Elbistan engelini aşamadılar ne yazık ki, bunu herkes çok iyi biliyor, herkes farkında; Ancak kral çıplak diyen yok. Halen ziyaretine gidip resim çektirenlerin % 78 i değil; % 98 i mutsuz aslında, ellerinden birşey gelmiyor. Bu ilahıyatçı arkadaşlar kul hakkını hiç okumamışlar, Kuran da emir kipi olarak bahsedilen Adaleti uygula ! Liyakate Uy! emir kiplerinden bi haberler. İşin daha vahim tarafı 'Dediğimize uymayan Şirke giriyor' diye absürtçe beyanlar vermeleri. Allah hepimizi korusun şerlerinden, Tez zamanda buralardan ırak eylesin. Muhtemelen amaçlarının Ebu leheb, Firavun , Nemrut a öte dünyada rakip olmak diye düşünenlerin sayısı kampüs içerisinde bayağı bir artmış durumda... Haberleri olsun...
Orhan
Hep ayní
Demek değişen birşey yok ülkede , şeyh Fatih Nurullah 12 yaş çocuklarını ; ilahiyatçı hoca tayfası da akademisyenleri ... Tam Sivas'a yakışan ! Bir tablo... Elbistan'a teşekkür ederiz Tüm Sivas adına!
Nebahat
içim ürperdi
korkunç orta çağ engizisyonu gibi... Peki bunun üzerine giden aklı başında bir Sivas'lı yok mu koskoca ilde ?
Cenk Eraslan
Cumhuriyet Üniversitemizin 2016 Sonrası
CUMHURİYET ÜNİVERSİTESİ FARKI
Cumhuriyet Üniversitemizin 2016 yılı sonrasını masaya yatırdığımızda ülkemizin diğer üniversitelerinden birtakım farklılıklar içerisinde olduğunun farkına vardık. Bazı dergilerde yer alan ‘aradaki yedi farkı bulunuz’ ibareleri gibi ; Cumhuriyet Üniversitesi ile diğer üniversitelerimiz arasındaki farkları objektif gözle sıralıyoruz; bazısı avantaj bazıları da dezavantaj gibi gözüken ayrıntılar ….
• Normal üniversitelerde bazen eş,dost ,akraba alımları yapılır; Bizde sürekli yenge, bacanak, enişte, kayınpederin yeğeni, kuzeninin eltisi gibi alımlar yapılır…
• Normal üniversiteler bu alımları yayın, dil, liyakatte üstünlük gibi kavramlarla açıklamaya çalışırken; Bizde ‘yakınımız diye aç mı kalsın !’ diye klişelerle açıklanır.
• Normal üniversiteler torpilli alımlarda ilk üç dört ya da en fazla beşinciden yaparken; Bizde 24 kişinin girdiği alımda 24. Sıradaki alınır.
• Normal üniversite rektörleri üniversitelerinin yayın sıralaması, uluslarası index gibi sayıları ile öğünürken; Bizde çim sazanları, solucan gübre üretimi, kampüs içindeki otobüs durakları, aydınlatmalar , kaldırım taşlarının yenilenmesi gibi unsurlarla öğünürler.
• Normal üniversite rektörleri 4 yıllık yönetimleri boyunca halk, bölgesel idareciler, akademisyenler, öğrencilerle iyi ilişkiler kurarak bir sonraki dönemleri için de alt yapı kurarlar; Bizde 4 yıl boyunca idareciler, halk, öğrenci ve özellikle de akademik camia ile sürtüşme halinde bulunan yöneticiler rektörlük seçimine on gün kala bir takım kişi ve kurumlar ile görüşerek alt yapı kurarlar, 224 kilometre uzaktaki Elbistan’dan destek alarak başarılı da olurlar.
• Normal üniversiteler yeni aldığı akademisyenlere , çok iyi çalışmaları, kendilerini o bölüme sevdirmeleri, her türlü çalışmada kıdemlilerinin yanında olması gerektiği yönünde öğüt verirlerken; Bizde ‘ Sen artık o bölümün ağasısın ,paşasısın , oradaki bizi temsil eden yegane kişisin ‘ denilerek o bölümün bir numaralı şahsiyeti ilan edilirler. Bölümde isterse 3 prof; 3 doç. Olsa bile o gün başlayan dr. Öğretim üyesi o bölümün bir numarası olur Yönetimi orada O temsil eder. Bu nedenle tüm bölümlerde karmaşa huzursuzluk mutsuzluk ve iç çekişmeler mevcuttur.
• Normal üniversiteler akademisyenine soruşturma açmakta elli kez düşünür; en son çare soruşturma açar ve bundan büyük rahatsızlık duyarlar; Bizde soruşturma açmak büyük bir gurur , onur ve mutluluk kaynağı olarak görülür. Türkiye soruşturmalar sıralamasında ilk sırayı zorlamaya çalışmaktayız.(Diğer Üniversiteleri geçtiğimiz tek nokta soruşturma sayılarımız).
• Normal üniversiteler yayın sıralamasında ilk yirmi de olmayı hedeflerken ( Bingöl 6. Sırada; Adıyaman 9. Sırada; Daha dün açılan Yozgat Bozok üniveristesi 21. Sırada ); Bizde ilk 100 içinde bulunmak büyük başarı sayılır. (87. Sıradayız).
• Normal üniversitelerde bölüm içinde Prof. -Doç.- Dr. Öğretim üyesi sıralaması öngörülürken; Bizde bu sıra; bölüme en son giren -üst yönetime en yakın olan- birinin tanıdığı ve diğerleri şeklinde sıralanır.
• Normal üniversitelerde işler olağan sırasında yürüdüğü için Rektörlük hukuk büroya çok iş düşmez; Bizim üniversitenin neredeyse tüm yükü hukuk büronun sırtındadır. Yukarıda anlatılan birçok hukuksuz iş yüzünden çoğu akademisyenin açtığı davalar nedeniyle hukuk büronun vefakar avukatları hayatlarının en zor dönemlerini yaşamaktadırlar. Ne yazık ki Üniversiteye açılan davaların % 98 ini üniversite yönetimi kaybetmektedir.
• Normal üniversitelerde üniversitenin kaybettiği davalar vakit geçirilmeden yönetim tarafından uygulanır, devlet ve şahsın uğradığı zarar bir an önce sonlandırılır. Bizde üniversite kaybedilen davalar önce itiraza yollanır; sonra yürütmeyi durdurma 30 gün içinde uygulanmaz, şahsı korkutmaya yönelik ‘gözüyün üstünde kaşın var’ soruşturması açılır, Bu soruşturma çok amatörce açıldığı için ya usul yönünden , ya zaman aşımı yönünden yanlışlıklarla dolu olduğundan bir şey çıkmaz , sonra daha değişik yıldırma politikaları derken şahsın uğradığı zarar faiziyle birlikte birkaç kat artarak devlete ödetilir. (Tüyü bitmemiş yetim hakkı ).
• Normal üniversiteler hoca transferleri ile öğünür ve reklamlarını yaparlar; Bizde gönderilen ve şehri terketmeye zorlanan hocalar ayrıldıklarında reklamları yapılıp; büyük bir övünç kaynağı olarak gösterilir.
• Normal üniversitelerin vitrini olan Tıp Fakülteleri Hastaneleri Öğretim üyesi fazlalığı, yan dal olanakları , şehir dışına hasta yollamamaları ile gündeme gelirken; Bizde Üniversite hastanemizin çoğu bölümünde öğretim Üyesi olmaması, Yan dal olayının hiçbir bölümde bulunmaması; Özellikle Çocuk hastalarımızın Kayseri’ye; Erişkin hastalarımızın da Malatya’ya gitmesi , gurur kaynağımız ! olmaktadır.
• Normal üniversitelerde rektör beyden randevu istenince en geç bir hafta içinde görüşür ve maruzatınızı iletebilirsiniz, Bizde Vali beye , belediye başkanına , milletvekillerine en fazla 4-5 gün içinde ulaşıp görüşebildiğiniz halde ; Rektör bey’e 3-3,5 yıl ulaşamazsınız, sekreterini dokuzuncu kez aradıktan ve 3,5 yıl içinde randevu alamadığınız için sonra vazgeçersiniz zaten.
• Normal üniversitelerde Rektör şehrin ortak adayıdır ; % 80 in üzerinde herkesin hemfikir olduğu kişidir, rektör yardımcıları da yine yüksek oranda sevilen herkesi kucaklayan şahıslardan oluşur. Bizde % 78 in istemediği şahıs rektör; % 86 nın istemediği şahıslar rektör yardımcısı olur.
• Normal üniversitelerde yeni bölümler, fakülteler, bilimsel projeler ve özel laboratuvarlar açıldığında kamuoyu ile paylaşılır , açılış törenleri yapılır, tüm bilim camiasına duyurulur Bizde daha önce var olan ve nakil de yapılmış olan Organ Nakli Ünitesi rektör tarafından önce kapatılır. Ortalık biraz soğuduktan sonra iki metre kurdela ve bir makas bulunarak , basın yayının önünde ‘Organ Nakli Ünitesi Açtık’ ‘ Şehrimize Hayırlı Uğurlu Olsun’ denilerek şaşaalı bir açılış yapılır, büyük alkış tufanı kopar. Yerel gazete ve tv lerde yayınlanır, mutlu olunur.
• Normal Üniversitelerde yeni rektör seçildiğinde ilk işi başarılı insanlarla bir araya gelip O’nlarla yeniden çalışmak istediğini söylemek; başarısız ve eleştirilen arkadaşları ile helalleşip yolları ayırmak olur. Bizde başarısı, en çok eleştirilenleri dakika bir gol bir yanına alıp; Şehrin medarı iftiharı, ülke genelinde Sivas’ın sesi olan başarılı Tıp Bilim insanını daha da iki yıl resmi görev süresi olmasına rağmen ekarte etmeye çalışması bir anda gündeme oturur.
• Normal üniversitelerin bir misyon, vizyon ve 4 yıllık planlamaları vardır, Bizde henüz misyon, vizyon, planlama anlaşılamamış olup; Belediye Fen İşleri mükemmel şekilde yürümektedir.
• Normal üniversitelerde çıkar çatışmaları vardır, kendinden olmayanla uğraşma, karşı fikirlileri ötekileştirme gibi, Bizde dünyada eşi benzeri görülmeyen bir durum sözkonusu; şöyle ki ; tamamen kendi fikirleri ile aynı, siyasi görüşü tamamen aynı, yaşam tarzı tamamen benzer ; belki totalde % 99,9 birebir aynı oldukları şahıslarla uğraşma, onları ortamdam eradike etme, özellikle psikolojik baskı ile yıldırma politikalarının mevcut olduğu görülmektedir. Bu da nasıl bir düşünce tarzına sahip olduklarını, nasıl bir projeye hizmet ettiklerini kamuoyunda fazlasıyla meşgul etmekte ve düşündürmektedir.
• Normal üniversitelerde akademik kimliği yüksek , yayını çok, atıf sayısı – h indeksi fazla şahıslar rektörlerin gözbebeği olmuşlardır ve projeleri, Tübitak düzeyinde olsun; üniversitelerinin bilimsel araştırma projelerinde olsun ödenek ayrılması konusunda kolaylıklar tanınmıştır. Bizde bu ödenek ve kolaylıklar rektörün önünde secde edenler, daha sonra rektörün önünde rükuya eğilenler, sonra rektöre her konuda biad edip bölümlerde propagandasını yapanlar … sırasınca gitmektedir.
• Normal üniversitelerde akademisyenlerin kendi uzmanlık alanlarında bilimsel faaliyet göstermeleri teşvik edilirken; Bizde Ziraat Fakültesi Bitki Koruma mezunu, Yüksek lisansını Turunçgillerde yaprak karışıklığı üzerine yapmış; Doktorası Mısır ve Buğday taneleri olan bir öğretim üyesini Üniversitenin Nanoteknoloji Mühendisliği bölümüne ( Evet yanlış duymadınız-Nanoteknoloji Mühendisliği) profesör kadrosunda atanması; bu işlerin rayından ne kadar çıktığının bir göstergesidir.
• Normal üniversiteler Allah’tan korkma, kuldan utanma, kanun karşısında haksız kalmaktan korunma gibi hasletlerle hareket ederken, Bizde bu üç ögeden hiçbiri bulunmamaktadır, yeter ki kendi adamımız bir yerlerde olsun, orada söz sahibi O olsun bilinci hakimdir. Gerekirse bölümün çaycısı o bölümün amiri olabilir bir anda, hiçbir güç, kanun, nizam bunun önüne geçemez. Mahkeme, kaos, şikayetler, basın yayına verme, savcılığa suç duyuruları …sürer de sürer…
• Normal üniversite yöneticileri yapacakları haksız bir uygulamanın aradan çok yıllar bile geçse başlarına, görevi kötüye kullanma, iftira, hakaret vb. davaların açılabileceğini düşünerek buna uygun davranır ve kanuna uyarlar, Bizde ‘Pamukkale Üniversitesi rektörü’ örneği olduğu halde ‘bana bir şey olmaz’ düşüncesi ile her türlü haksızlığı yapmaktan geri kalmazlar. Bir torpilli elemanı baştacı yapacağız diye bütün kariyerlerini, saygınlık- onur-erdem gibi değerlerini bir kenara itmekten çekinmezler. Bunları halkın duyması, siyasilerin bilmesi, bürokratların haberdar olması çok değil; hiç umurlarında olmaz. Yeter ki Elbistan desteği yaşasın, var olsun!
• Normal üniversiteler bu anlatılan durumlardan ötürü Çağdaş, Bilimsel , İleriyi gören , Gelişime açık Büyük üniversite formatında ilerlerken; Bizim üniversitemiz liyakatsiz, adaletsiz, ufak hesaplar peşinde koşan çıkarcı zihniyetler yüzünden ne yazık ki 87. Sıraya kadar gerilemiştir. Bu anlayışın devamı halinde 87. Sıradan da aşağılara gidecek gibi görünmekteyiz.
' Bu yazıyı Tüm siyasetçilerimizin; tüm akademistenlerimizn, tüm halkımızın okuması dileğiyle'. ( Belki bazı şeyler gün yüzüne çıkar )... Büyük Üniversite olmamız Dileğiyle...