Spor
Giriş Tarihi : 02-09-2014 23:27

TÜRK EĞİTİM-SEN'DEN MİLLİ EĞİTİME SİYAH ÇELENK

Türk Eğitim-Sen Sivas Şubesi üyeleri, kentteki okul müdürlerinin görev yerlerinin değiştirilmesine tepki göstererek İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktı.

TÜRK EĞİTİM-SEN'DEN MİLLİ EĞİTİME SİYAH ÇELENK

 

Türk Eğitim- Sen Sivas Şubesi üyeleri, kentteki okul müdürlerinin görevden alınması ve görev yerlerinin değiştirilmesine tepki göstererek İl Milli Eğitim Müdürlüğü önüne siyah çelenk bıraktı.

 

İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası önünde toplanan Türk Eğitim- Sen Sivas Şubesi üyeleri, kent merkezi ve ilçelerdeki okullarda idareci kıyımı yapıldığını iddia ederek bu durumu protesto etti. Ellerinde çeşitli dövizler taşıyan yaklaşık 50 kişi, haklarının yenildiğini ifade etti.

 

 

Türk Eğitim- Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız, Milli Eğitim Müdürü ve beraberindeki 2 şube müdürünün performans değerlendirmesinde kimlere kaç puan verdiğini açıklamasını isteyerek, şöyle dedi:

Okul Müdürlerinin performans değerlendirmesi ile birlikte; eğitimcilerin bir kesimine yapılan haksızlık, kendi gibi düşünmeyenlere tahammülsüzlük, ötekileştirme ve adam kayırma çok bariz bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Evet bu bir kanundur ve bu kanun iptali için Anayasa Mahkemesine taşınmıştır. Bununla ilgili yönetmelik hakkında Danıştay‘a dava açılmıştır. Biz burada yaptığımız açıklamada yönetmelikte ki değerlendirme kriterlerinden örnekler verdik konuyu açıklamaya ve yönetmeliğin uygulanmasındaki adaletsizliği duyurmaya çalıştık. Burada şu açıklamayı tekrar yapmak istiyorum:

Bu değerlendirmeye katılan Okul Aile Birliği, okulun en kıdemli ve en kıdemsiz öğretmenleri, Öğretmenler Kurulunda seçilen iki öğretmen, ortaokul ve liselerde Öğrenci Temsilcisinden oluşan yedi kişinin verdiği puanların toplamı 35- 40 puan arasında iken Milli Eğitim Müdürü ve iki şube müdürünün verdiği puan 60-65 puan arasındadır. Yani bu 75 puanda asıl belirleyici olan Milli Eğitimdeki yetkililerin verdiği puanlardır. Bu değerlendirmede okulundan tam puan alan kişiler bile Milli Eğitim Müdürlüğünde verilen puanlarla 75 barajının altında bırakılmışlardır. Şimdi kamuoyunun takdirine sunuyor ve soruyorum. Kamuoyunu kim yanıltıp kim yanlış yönlendiriyor?

Eğer yapılan açıklamalar doğru ise, verilen puanları açıklasınlar, Milli Eğitim Müdürünün ve şube müdürlerinin kimlere kaç puan verdiği açık bir şekilde görülsün.

Konuyu çarpıtmanın hiç gereği yoktur. Çok açık şekilde sonuç ortadadır ki birileri önlerine konulan listeye teslim olmuşlardır. Boşaltılan okullara müdür görevlendirmesinde bu teslimiyet daha bariz şekilde görülecektir.  Kaldı ki yaşanan bu adaletsizlikler bununla sınırlı kalmayacak, önümüzdeki aylarda müdür başyardımcıları ve müdür yardımcıları da aynı haksızlıkla karşı karşıya kalacaklardır. “Benim adamım” mantığı ile okul müdürlüğüne getirilenlerin önüne bu defa da kimleri müdür yardımcısı olarak teklif edecekleri ile ilgili isimler konulacaktır. Görülmektedir ki bu ayrımcılığı yapanlar başarıyı, bilgiyi, tecrübe ve liyakatı hiçbir zaman kıstas olarak değerlendirmeyeceklerdir.

“Bize üye ol seni müdür, müdür yardımcısı yapalım.” Vaatleri ile üye toplayanlar her ortamda bu davranışlarını inkar etmektedirler. Bu yaşananları eğitimci arkadaşlarımızın sağduyusuna ve vicdanına havale ediyorum.

Eleştirirken sınırlı olunması gerektiğini belirtenlere buradan soruyorum:

Siz adaletsiz davranırken sınır tanıdınız mı?

Bu tepkilerin geneli yansıtmadığını açıklayanlara soruyorum:

Sizin fazla puan verdiğiniz müdürlüğünü koruduğunuz veya bundan sonraki süreçte müdürlük sağlayacağınız kesim geneli mi yansıtıyor?

Haksızlığa uğradığına inananlar hukukta haklarını arayabilirler diye açıklama yapanlara soruyorum:

Hakkınızda suç duyurusunda bulunulması zorunuza mı gitti?

Ben de buradan diyorum ki rahat olun yaptığınız bir haksızlık yoksa neden insanları davet ettiğiniz hukuktan korkuyorsunuz?

Asıl önemlisi insanlar sizi dualarında anıp büyük mahkemeye, ahiret gününün sahibine, Allah ‘ a havale ediyorlar yetmez mi?

Okul müdürlerimizin incitilmesi ve ilçelere gitme ile tehdit edildiği konusunda, böyle bir şey olmadığını ve takımına güvendiğini söyleyenler. Bunun belgelendirilmesini isteyenler. İnsanlar bundan sonra Milli Eğitim Müdürlüğüne gelirken kamera ile gelip orada yaşadıklarını kayıt altına mı alsınlar?

Uygulamaların ve yaşananların küskünlüklere yol açmaması gerektiğini isteyenler, aslında yaptığınız uygulamalarla insanları küstürdüğünüzün farkındasınız değil mi?

Acıların geçici ama vicdan azabının kalıcı olduğunu söyleyenler, bu ifadeyi kullandığınıza göre yaptıklarınızla insanlara acı çektirdiğinizi kabul ediyor musunuz?

Vicdan azabından bahsediyor olmanız güzel bir durum. Vicdan azabı sözüile  bize sesleniyorsanız. Ben de buradan diyorum ki;

Yalan söyleyen,

Kamuoyunu yanlış bilgilendiren,

Kul hakkı yiyen,

Karşısındakine haksızlık yapan,

Her kim varsa Allah onları vicdan azabından kurtarmasın.

Bilinmelidir ki biz hiç olmadığımız kadar müsterihiz. Çünkü inanıyor ve iman ediyoruz ki ilahi adalet mutlaka tecelli edecektir. Kimsenin ettiği yanına kalmayacak, yapılanların hesabı er yada geç sorulacaktır.

Değerli Basın Mensupları;

Yaşanan bu olumsuzluklardan eğitimin gerçek sorunlarını dile getirmeye fırsat  kalmamıştır.

Ülke genelinde TEOG sınavları sonucu topluma yaşatılan sıkıntı ortadadır. Şimdi veliler öğrencisini evinin yakınında bir okula getirebilmenin mücadelesini vermekteler. TEOG sistemi daha ilk yılında iflas etmiş durumdadır.

Okulların açılmasına sayılı günler kala birçok ilde onarımı bitmeyen okullar kimsenin umurunda değildir.

Eğitimcilerin yaşadığı sosyal ve ekonomik huzursuzluklar görmezden gelinmektedir.

Öğretmenlerin tayinlerde yaşadığı sıkıntılar hala devam etmektedir.

Yapılan uygulamalarla eğitimciler arasına ayrımcılık ve nifak sokulmamalıdır. Eğitimcilerin huzursuzluğunun eğitim ortamına ve topluma yansımaları çok iyi hesap edilmelidir.

Bakanlık uyguladığı politikalar sonucunda çoğu zaman öğretmenlerle velileri karşı karşıya getirdiğini görmek zorundadır.

Atanamayan öğretmen sorunu bakanlığın umurunda bile değildir.

Milli Eğitim Bakanlığı Ağustos ayında atanacak öğretmenlerle ilgili kararı meclisten çıkarmayı unutmuş bunun için meclisin olağanüstü toplanmasını beklemektedir. Yine okullar öğretmen açığı ile eğitim-öğretime  başlayacaktır.

Ama aynı bakanlık öğretmelerin yaşamlarını alt üst edecek onların düzenlerini bozacak öğretmenlere rotasyonu il içi veya il dışı  şeklinde uygulama hakkını kendisine verecek kanunu hazırlamakta hiç de geç kalmamıştır. Öğretmenlerin il dışı rotasyona tabii tutulması ile yaşanacak  kaos ve huzursuzluğun sonucu hiç düşünülmüş müdür? Milli Eğitim Bakanlığı bir an önce öğretmene rotasyon sevdasından vazgeçmelidir.

Milli Eğitim Bakanlığı eğitimin ve eğitimcinin gerçek sorunlarını görmek ve çözüm üretmek zorundadır. Türk Eğitim-Sen olarak eğitimde yaşanan olumsuzluklara tepkimizi göstermek üzere bugün bütün illerimizde Milli Eğitim Müdürlükleri önüne siyah çelenk bırakıyoruz. Eğitimde yaşanan sıkıntılar ve eğitimcilerin haklarının korunması noktasında mücadelemiz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam edecektir”

AdminAdmin