Cinsel yaşam, anne karnında başlayıp ölümle kadar devam eden geniş bir yelpaze. Anne karnındaki fetüsün cinsel organında ereksiyon gözlenmesi ,cinselliğin fetal dönemde başlayan bir süreç olduğunu gösteriyor. Bebek memeyi önceleri zevk aldığı için emer, amacın beslenme olduğunu sonradan idrak edecektir. Oral dönemi yaşar çocuk… Büyüdüğü halde parmak emen çocuklarda bu dönemin uzağı düşünülür.
Daha sonra anal dönemi yaşar, kalça kaslarını en geç üç yaşında kontrol etmeyi öğrenir çocuk. Dışkını tutup, yapmak , rahatlamak her şeyden önce başarmak mutluluk ve keyif verir çocuğa. Ebebeyn iseniz , ilk kez çişini yaptığında çocuğunuzu alkışlayıp, başarısı üzerine sifonu yanında çekmeyin .
Kendine yönelir çocuk bir zaman, cinsel organını dokunur, kendini keşfeder.
Kendi cinsine yönelir daha sonra; kızlar kızlarla takılır evcilikte;orda kadında kızdır kocada kız. Birbirine gösterir organlarını erkek çocukları. Bu dönemi herkes yaşar bu onların eşcinsel olduğunu ya da olacağını göstermez, doğal bir süreçtir.
Daha sonraki dönemde karşı cinse yönelecektir çocuk, evcilik oynar, doktorculuk oynar. Kızların kukusu vardır, erkeklerin kamışı…
Bir gün ergen olup çıkar, delikanlı , risk almaktan korkmayan .
Erişkin olur …
Sonra kaçınılmaz her şey gibi yaşlanır insan. Evlenme programlarında ki tonton amcalar ve teyzeleri düşünecek olursak cinselliğin aslında her yaşta yaşandığının görülüyor. Yaşlı cinselliğini yok saysak da aslında var, gücünün yettiğince devam ediyor. Denk geldi bir gün, izdivaç programına çıkan amca:’’yataklar ayrı olacak dedi, ben kardeş olmaya mı evleniyorum yahu’’dedi.Bir teyzede, evlenmiş fakat ;adamda iş yokmuş bilse evlenmezmiş. Sevme sevilme , arkadaşlık , kabul edilme ihtiyacı gibi cinsellik de devam ediyor her yaşta . Önemli olan yaşananların insana her dönemde ,her yaşta mutluluk ve sağlık katmasıdır. Dediğim gibi yaşlılık kaçınılmaz bir süreç ama; yaşlanmak yüzünün kırışması , bedeninin yaşlanması değil, duyularının , duygularının devre dışı kalması. Antropoz dönemi, erkeğin psikolojik destek almasını gerektirecek boyutta sarsıcı olabiliyor.Bu vücudta azalan testesteron hormonunun sonucu, her şeyin sonu değil. Okuduğum bir kitap da hadım edilen bir erkek,haremde sıra gelmemiş ,aşık olduğu cariyeyle olan ilişkisi hakkında şöyle diyor: Cinsel organımızı kesmekle tüm duygularımızı körelteceklerini sanıyorlardı. Bilmiyorlardı oysa, bir kez bir hadımla sevişen kadın, başka bir erkekle olmak istemez.
Yükselen değerler , eğilimler ,yeni dünya düzeni…İnsan psikolojisini etkiledi şüphesiz. Yanlızlaşdı insan önce kendine. Mutlu eden seksin kudreti, sayısında mı, sıklığında mı, bilmem kaç santimin de mi? Yok bence hissettirdiklerinde , söylediklerinde, kattığı güzellikte , ruhsal tatminde…
Öyle bir anı öyle biriyle yaşayın ki ,ömrünüze ömür katsın kudretiyle