HAYSİYET, ONUR YOKSUNLARINA...

KALAS, ATAS, PARTAS, ORAMİS, SANÇO, DON KİLOT, DÖKÜM, PİK  ve insanlık adına ÇAKMALAR hatta SİLİKLER,

           Kendisini bilen, saygın, dürüst toplumda “beklentiler”, genellikle idarecilerin bu insanlık onuruna hükmeden değerlere olan bağlılıkları üzerine değildir.

         Çünkü bu değerlerin ışığı altında çalışılmasına alışıklardır.

         Oysa günümüzde bu değerler yerini şerefsizliğe, namussuzluğa, sahtekarlığa ve hainliğe terk etmiş, kendilerini sahiplenecek insanı, adam gibi adamları aramaktadırlar.

         Örneklerine çok rastlanan bu olayların gerçekleştiği yerlerden biriside maalesef malum bir yerdir.

         Neresi mi?

         Ne ben söyleyeyim, ne siz sorun?

         Eeee, aptal da değilsiniz ya; anladığınızı biliyorum.

         Yalnız bu yazıyı okuyanların yârin birbirlerinin yüzüne bakarak bu bahsedilenler kim acaba? Diye soracaklarını çok iyi biliyorum! Ancak yüzlerine bakılınca nedense başları öne doğru eğiliyor. Dün küfür edenler bu gün hooocamuz  çok iyi biri diyorlar?

         Biz kırk kişiyiz kırkımızda birbirimizi iyi biliriz diyor ya!

         Aynen öyle işte.

         Bakınız isimlere birkaç harf değişikliği yapılmış olarak karşınıza geliyor!.

         Yani bazı “O” ları “A” , “A” ları “O” yapınca neler neler ortaya çıkıyor.

         Herkes bir yol tutturmuş gidiyor da!

         Yarın,

         Peki,,,

         Ya Haysiyet,

         Ya Onur,

          Olsun bu yazıyı okuyacaklara ve kendilerinden bahis edilenlere, sözüm ona insanlıktan pay almamışlara bir çift söz bulunur.

         “Biz Türkler haysiyet ve Onura önem verir, yaşantımıza yön veren bu özelliklere sıkı sıkı bağlı olarak yaşarız”.

         Tek bir hata vardır ki o da bu özelliklere bazılarının da önem vereceği düşünülür.

         Yoksa onların ne kadar haysiyetsiz, şerefsiz, namussuz ve sahtekar olduklarınızı yüzünüze bakan, konuşan veya onları gören herkes çok iyi biliyor.

         Günün Sözü.

          Kendisine saygısı, öz güveni, milletine vatanına din, can, kan bağı olmayanın temsil edeceği bir makam ancak insanlara “zul” yaşatır, topluma pislik, sahtekarlık, şerefsizlik ve namussuzluk aşılanmasına neden olur.

          Aklı, kimyası, mayası, kanı bozuk olanlara ve bu özellikleri sonradan bozulanlara önemle duyurulur.   

          Biz Türklerin aklının almadığı bir olay ise;

          Bu yazıları okuyup ta tepki vermeyen bu katır cinsleri nasıl oluyor da insan içine çıkıyorlar, gülerek geziyorlar, sırıtıyorlar  SIRLARI ÇÖZÜLEMEYEN 31 bilinmeyenli bir denklem olsa gerek, veya arka ayakları kulağını kaşıyorlar da biz anlayamamışızdır?

 Benden söylemesi!